12 Haziran 2014 Perşembe

Sinemadan Çıkmış Adam

X-Men Days Of The Future Past'i izledim. "Sinemadan çıkmış adam" hissiyatından fazlasını veren mükemmel bir filmdi.


Orijinal çizgi romanın ilk sayısının kapağı

Fotoğraf gibi çizimleri şahsen sevmem mesela. Önemli olan böyle bir şey yaparken, bir şey çizerken onu kendi tarzınca yorumlayabilmektir. X-Men de gerçek hayatı, sosyal olayları bir noktada kendince yorumluyor, onun bir alternatifini yaratıyor, en önemli özelliği bu. Özellikle insanoğlunun yeni bir tür, evrim karşısındaki durumu gibi mevzulara girmesiyle insanın içi titriyor. Burdan şuraya geçiyorum...

Filmden çıkınca markete gittim; üç beş bir şey aldım. Eğer bugün X-Men'i izlemeden bunları yapmış olsaydım, büyük ihtimalle bilmem kaçıncı kez yaptığım bir şey olduğu için sıkkın, söve söve yapacaktım bunları. Ama şu genç yaşımda güzel bir şeye tanık olmuş olmanın verdiği mutluluk sildi süpürdü hepsini.

Yani bu filmin de ait olduğu gibi, sanat, insan hayatını gerçekten katlanılır, hatta zevkli yapıyor. Bu noktada Woody Allen:

"Bende hep sanatsal yaratımın bir kurtarıcı olduğu hissi oldu. O olmasaydı, başka ne yapabilirdim bilmiyorum. Ama sanatsal yaratıcılık benim açımdan bir teselli de olmadı. Çünkü iş hayatın anlamı üzerine düşünmeye, varoluşun ıstırabı üzerinde kafa yormaya geldiğinde sanat bir cevap vermiyor, şahsen bana hiçbir cevap vermedi. Ama sanat sayesinde hayatımda büyük mutluluk yaşadığım bazı anlar olduğunu da biliyorum."

Cevaba çok gereksinimimiz de yok aslında, nihayetinde hepimiz ölüp gideceğiz. Ama güzel şeyler yaşama ihtimalimiz hep var, hep olucak. X-Men Days Of The Future Past, hayatta mutluluk yaşatan güzel şeylerden birisi mesela. Hep filmle, şununla bununla mı meşgul olmalıyız, sanmıyorum; bazen çok güzel bir-iki saat yaşayabilmek için bir sürü işe yaramaz zaman geçirmemiz gerekebiliyor, ama o kısa zamanlar sayesinde hayatın geri kalanına değer kazandırabiliyoruz, mutlu olabiliyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder