"Bir büyünün etkisindeymiş gibi çok çalışır, yorgun kaslarını dinlendirmek için de tembel düşlere dalardı. Düşlerle dolu bir toprakta düşlere dalan biriydi Tike; etrafını çevreleyen karanlık gecedeki yıldızlar gibi düzenli, yabani, bir sürü büyük fikri ve hayalleri olan bir adam. Kocaman, boğum boğum, iri kemikli elleri, kösele gibi derisi, kırışıklarında otuz üç senelik terin tuzu. Yara izleriyle doluydu elleri; galip gelinen, yenik düşülen kavgaların ve taşınan ağır yüklerin işaretleri olan eski kesikler, nasırlar, yanıklar, kabarcıklar..."
Alıntı Woody Guthrie'nin Toprak Ev romanından... Americana denen güzel bir kafası var adamların, hem erkeksi hem duygusal olabiliyor. "Human being" diye bizde tam karşılığı olmayan bir deyim var İngilizcede, işte o kafa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder