Uzun uzun kurgulanmış bir kompozisyon yazmıycam bu sefer.İşte madde madde aklımda kalanlar:
-Stadyum,İstanbul'da gördüğüm en ıssız çevreye kurulmuştu.Neyse ki kalabalık canlandırmıştı ortalığı.Bir de TV arabaları tabi...
-Yerimin bulunduğu tribün için ana girişten itibaren stadın yarısını tavaf ettim resmen.Neyse ki oralardan kaptığım Efesler yalnız bırakmadı beni sağolsunlar.
-Ön grup Snow Patrol oldukça sevimli bi grup.Yağmur yüzünden geç çıktılar sanırım.Bir de o tente gerilmemiş olsaydı üstlerine de daha çok görebilseydim.Yalnız solistleri Gary pek bi şirindi,'Türkiye konseri nedeniyle bu geleneksel renklerinizi giydim(üstündeki kırmızı gömleği ve beyaz kravatı göstererek)'demesi hoş bi jestti.Aferin Gary adam olcan sen.
-U2,sahneye beklemediğim bi şekilde oldukça gösterişsizce çıktı.Böyle ışıklar falan kapanmadı,adamlar yürüye yürüye geldiler sahneye.Ama geldiler işte.
-U2'yu fazlasıyla overrated bulup kötüleyenleri pek anlayamıyorum.Tamam,politik yönleri olmasa bu kadar ses getiren bir grup olmazlardı bence de,'en büyük rock grubu' ifadesi ise sadece pazarlamadan ibaret;onu ciddiye alıp kullananı salla zaten.Bono'yu da sonuna kadar samimiyetsiz buluyorum evet.Ama adamların müziği iyi,benim de sevdiğim şarkıları var ve bu şarkıları canlı dinlemek için ordaydım,gerisi beni çok da ilgilendirmiyor.
-Beautiful Day'le sağlam bir giriş yaptılar.Bono tam bir şovmen.Sesi ve performansı mükemmel.İletişim isteyenlere aradıklarını da verdi.Bob Dylan için 'iletişim kurmuyor' diyenler Bono'yla tatmin olmuştur sanırım.
-Diğer elemanlar 'The Edge',Larry ve Adam da gayet iyiydiler.Edge nerdeyse her şarkıda gitar değiştirdi.O Les Paul'ü bana verrr!
-Stadın rüzgarı çok feci.Uçuyo adam.
-Bono'nun sahneye çıkardığı(bir Bono klasiği bu) kız tam bir tikiydi.Diğer ülkelerde çıkan kızlar şarkıyı Bono'yla beraber söylerken bizimkisi sırıtarak etrafa öpücükler yolladı.
-Bono,sana değdirmeden geçemeyeceğim kusura bakma;o devasa,teknolojik,ışık cümbüşü,led ekranlı uzay gemisinin altında 'Washington can you hear us?Israel can you hear us?' demen biraz garip kaçıyor maalesef.Ama ardından gelen 'Sunday Bloody Sunday'le kurtardın biraz.
Fehmi Tosun'a değinmen hoşuma gitti ama bilmez misin burda onun gibi binlercesi var maalesef,ve anladığın gibi biz Türkler bile bihaberiz bundan.
Egemen Bağış konusuna hiç girmiyorum anladın sen zaten onu.Bi de görüştüğün başbakan işçilere 'ayaklar' diyen biri,onu da söyleyeyim.
-Yabancıdan geçilmiyodu ortalık.Muhabbet edecek bir Türk olsaydı iyiydi etrafımda.
-Zülfü Livaneli'yi biraz alakasız buldum.Ama Türklerin hep beraber 'Yiğidim Aslanım' ı söylemesi,Bono'nun bu sahneyi eli kalbinde izleyişi ve özellikle de yabancıların birbirlerine bakarak 'noluyo lan?' moduna girmeleri oldukça eğlenceliydi.
-İşte playlist:
-
- Return Of The Stingray Guitar
- Beautiful Day
- New Year's Day
- Get On Your Boots
- Magnificent
- Mysterious Ways
- Elevation
- Until The End Of The World
- I Still Haven't Found What I'm Looking For
- Pride (In The Name Of Love)
- In A Little While
- Miss Sarajevo
- City Of Blinding Lights
- Vertigo
- I'll Go Crazy If I Don't Go Crazy Tonight
- Sunday Bloody Sunday
- Mothers Of The Disappeared
- Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor
- Walk On/ You´ll Never Walk Alone
- Bis:
- One
- Where The Streets Have No Name
- Bis 2:
- Ultraviolet (Light My Way)
- With Or Without You
- Moment of Surrender
-Görüldüğü gibi One,With Or Without You ile zirve yapan,dev sahnesi ve grubun performansıyla epey güzel bir gece oldu.Eve 02.30 gibi dönebilsem de güzeldi.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder