Böyle olacağını biliyordum tabi,ama etkilerini hissetmek ayrı bir olay.Aslında somut birşey de yok,etki dediğime falan bakmayın.Zaten soyut olayı olmasa(duygusuz olsak yani),herşey daha kolay olmaz mıydı?Kendimi feci halde American Beauty'deki uçan poşet gibi hissediyorum artık.Günümüz gençlerine biçilen standart maddelerin hiçbiri adımın altına yazılamaz sanırım(sanatlı şekilli cümle).Yani,böylesine kabul görmemiş olmayı,tüm günü zihnimde hapis bir şekilde geçirmeyi,tüm hayatımı(elimde olmadan)hayal aleminde geçirmeye başlamayı,cılız hayallere çok fazla bağlanmayı adet haline getirmeyi,neredeyse hiçbir zaman iyi niyetimin karşılığını alamamış olmayı kendime hiç ama hiç yediremiyorum.Tabi kendimin-olumlu anlamda-farkındayım,kendimi küçük de görmüyorum,gayet de sıkı bir insanım evet,ama bir şeyler ters gidiyor gibi sanki.Bilemiyorum.Artık küçük değilim ki,korkmaya başladım.Yalnız bir ihtiyar olarak bir duvar dibinde ölüp gitmekten korkuyorum.Belki abartı gelebilir bu örnek,ama ruh halim bunu söylüyor.Şerefsiz ruh halim.Başıma ne geldiyse senin yüzünden geldi zaten.Pis herif.
Annem ve babam,beni anlaması gereken başlıca insanlar yani.O kadar 'çizer olacağım' diye net bir şekilde belirtmeme rağmen,durumu hala kavrayamamış haldeler.Bu yüzlerce çelişkiden biri yalnızca.Off, sıkıntı o kadar cisimsiz bir form ki,kelimelere dökmeye çalıştığınızda etkisini yitiriyor,sıradan ve nesnel cümlelere hapsoluyor işte(tamam ben de iyi yazamıyor olabilirim ama bu bahsettiğim de yalan değil hani).İnsan ne kadar kabul görürse o kadar mutlu olur.Budur.Arkadaş çevresi olan biri mutlu ise bu,gayet kabul görmüşlüğünün bir sonucudur.Ona ihtiyaç duyan insanların varlığının işaretidir bu,değil mi?
Geçende lise yıllığıma göz atıyordum.Neredeyse tüm kişilerin sayfaları ne kadar vazgeçilmez oldukları,beraber takıldıkları kişilerle ne denli unutulmaz anlar(birbirinden görkemli epik destanlar)yaşadıklarının minik kompozisyonlarıyla dolu.Ha kıskanıyor değilim tabii ki,hatta epey gülüyorum,sorun bu değil.Ama yine de benim sayfam,yalnızca iyi hayat dilekleri ve zorlama samimiyetlerle doluyken,pek iyimser olamıyorum.Msni yalnızca sağ köşeyi doldursun diye kullandığımı farkedince iyimser olamıyorum.Çalıştığım konunun testinde bir sürü hata yapmam iyimser bir olay değil.Hayatımın tek oyuncusu olmanın isyanı beni iyimser kılmıyor.Gözlerimin altı çizgi çizgi oldu,iyice Cahit Sıtkı'ya bağladım.Dylan gitarını tıngırdatıyor:Blood In My Eyes...Uyuyamıyorum,fincan fincan kahveler üzerime(istemeden) kuşanmış olduğum etiketlerden birini daha ekliyor yalnızca:kahve bağımlısı.
Aslında ufak şeylerden mutlu olabilen biriyken bu durumda olmanın ironisi midemi bulandırıyor.Sistem,tarama ucunu bırak,0.7 uca bağlan diyor.Çok uykum var...bu yaşta bel fıtığı olmak da hiç katkı sağlamıyor doğrusu.Her yerim ağrıyor.Hasta oluyorum bir de sanırım...peçeteler artık yoldaşım...Ah......İhtiyacım olanın ne olduğunu biliyorum,aslında çok basit:Bir .... Sadece.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder