4 Mart 2017 Cumartesi
Sisin İçinde Gölgeler
Şile sahilinde birkaç adımdan ötesi sisin içinde eriyip kaybolmuş. Neredeyse haddinden fazla şişmiş tek bir koca bulutun içinde, bitmesi mümkün görünmeyen bir yürüyüşe çıkmış gibiyiz. Yeterince uzun yürürseniz zaman algınızı da usulca kaybediyorsunuz. Etrafta kimse yok, bembeyazlığın içinde yürüyoruz sadece.
Sahilde karşıdan gelen bir nokta, bulanık bir siluetten anlaşılır bir şekle bürününceye kadar yavaşça yaklaşıyor. Bir köpek bu, içten içe yiyecek bir şeyler aradığını bilsem de diğer sokak hayvanlarının aksine kendini sahile atıp gezmeye çıkmış kafası rahat bir köpeğe benziyor. Sevip okşuyoruz, yürümeye devam ettiğimizde ise peşimizden geliyor.
İşte o yürümeye birlikte başlanılan an, tüm o soğuğun, sisin ve beyazlığın içinde bir şeylerin tekrar canlanmasına sebep oluyor. Sanki zaten bir süredir birbirimizi arıyormuşuz da, artık eşleşme tamamlanmış gibi. Sanki hayvan ve insan gibi zamanla birbirinden ayrı konumlanmış iki tür milyarlarca yıl önceki bağlarını hiç koparmamış, içlerinde bir yerde aynı cins hücreleri taşıdıklarını yeniden hatırlamış gibi. İçimdeki primat taraf bunu farkediyor, iki canlının içindeki gerçeklikler bunu biliyor. Fabrika ayarlarına geri dönüyoruz, bizim tekrar birlikte yürümemizi sağlayan şey, insan olarak bizim belki de unuttuğumuz ama köpeklerin hiç unutmadığı o gerçeklik algısı, hayatta hep beraber varolduğumuz duygusu. Cins, dil, din, ırk ayırt etmeden bizi severler, biz birbirlerimize sürekli etiket yapıştırıp kavga ederken onlar en sade ve en içten şekilde kuruyorlar ilişkilerini. Varoluşta birlikte örülmek denen şeyi çok daha temelden hissediyorlar.
Ve bunun gibi tesadüfi karşılaşmalar sayesinde biz de tekrar hatırlıyoruz; bu yakıcı farkına varma anı, dışarıdan gözüktüğünden çok daha faydalı oluyor. Onun köpekliği sayesinde biz insanlığımızı hatırlıyoruz. Birlikte yürürken ve daha sonra ona büfeden bir şeyler alıp yedirirken bu; tüm çıplaklığıyla ama gösterişsiz bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu dünyada hep beraberiz.
Biraz daha dolaştıktan sonra otobüse binip şehir merkezine dönüyoruz. Ama geldiğimiz andaki halimizden farklı olarak artık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder