6 Temmuz 2010 Salı

Neden Çizgiroman Okuyorum?


( Aşağıdaki yazıyı yıllar önce ultimate spider man in bi sayısında,okuyucu mektupları köşesinde okumuştum,Yunus Çengel adlı bi arkadaş yazmış,o kadar güzel ki,ben de yazmadan duramadım.Kendisine büyük saygılar...)
Kendi kendime hep sormuşumdur neden çizgiroman okuyorum diye,cevabını yazmak istediğimde ise yanıtı bir cümleye sığdırmak çok zor geliyor.Bütün gün stres altında ezildikten sonra,bulunduğum ortamdan uzaklaşmama yardımcı olduğu için çizgiroman okuyorum.Değişik yerler görmek,değişik hayatları yaşamak,monoton geçen hayatımın içine biraz macera katmak için çizgiroman okuyorum.Herkesin rüyası olan iyilerin kazandığı bir ortamda(hayalde bile olsa)yaşamanın tadını aldığım için çizgiroman okuyorum.Hergün yolda yürüdüğüm halde,yarım saat de olsa gökyüzünde binaların arasında dolaştığım için çizgiroman okuyorum.Yaşadığım yerde,benden yıllarca önce var olmuş medeniyetlerin izlerini takip etmek ve onlarla yaşamak için çizgiroman okuyorum.Her türlü kötülüğe rağmen sonunda iyilik,temizlik ve saflığın kazandığı bir mahallede yaşamak için çizgiroman okuyorum.''Çok okuyan mı bilir,çok gezen mi?'' sorusunun ''elbette çok gezen bilir'' cevabının aslında yanlış olduğunu,çizgiroman okuyarak daha çok dolaştığımı ve dolayısıyla daha çok bildiğimi düşündüğüm için çizgiroman okuyorum.Yine çok gezenlerden farklı olarak kah geçmişte vahşi batıda,kah günümüzün orta Avrupa'sında,kah geleceğin New York'unda dolaşabiliyorum.Bunları yapmak için zaman makinesine ihtiyacım yok,elimde çizgiroman olması yeterli oluyor...Ve belki de en önemli sebep,sadece çizgiroman okudukları için ülkemin dört bir yanında oturan ve hiçbir çıkar ilişkisi kurmadığım dostlar edinebildiğim için çizgiroman okuyorum.Ve...Amerikan çizgiromanı,İtalyan çizgiromanı,Avrupa çizgiromanı falan diye atışanların,bir araya geldiklerinde ettikleri tatlı sohbetlerinde kavgadan hiç eser kalmadığını,içlerindeki tüm şiddetin çizgiromanlardaki ''bamm!'' ''gümm!'' sesleriyle yokolduğunu görüyorum.
Çizgiroman okumayanlara şöyle bir bakıyorum...Neler kaçırdıklarını anlamadıkları için bana gülenlere bakıp tebessüm ediyorum.Hayal dünyalarını genişletemedikleri için içlerindeki kısılı kaldıkları küçücük dünyalarına karşın,benim sonsuz büyüklükteki dünyamı göremedikleri ve buna karşın hala bana güldükleri için düştükleri gülünç durumu göremedikleri için onlara acıyorum.
Küçücük dünyanızı genişletin...Çizgiroman okuyun.Hayallerin dünyası o kadar büyüktür ki,bu kainat onun yanında küçücük bir zerre olarak kalır.Toplu iğne başı kadar küçük bir evrende yaşamaktansa,sınırsız bir evrende yaşamaya adım atmak daha mantıklı değil midir?Korkmayın,büyük evrende kaybolmazsınız...Yeter ki hayalleriniz,hayallerimiz iyiliğe doğru yol alsın.Ben bunları neden mi yazıyorum?Çizgiroman okuyorum,çizgiromanı ve beni anlayamayanlara neden çizgiroman okuduğumu anlatmak için yazıyorum tabii ki.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder